TAKDİM

Yerelden Kalkınmayı Yeniden Düşünmenin Tam Zamanı

En azından Hegel’den bu yana, özel menfaatlerle evrensel menfaatlerin uzlaştırılması çabasının önemi insanoğlunun kafasını kurcalayan temel sorulardan biri halini almış durumdadır. Sosyal bir varlık olarak insanoğlu, modern yaşamın bireysel ve çıkarcı bakış açısına karşın; toplumu ve toplumun faydasını gözetmeyi ve önceliklendirmeyi önemli bir sorumluluk ve görev bilmelidir.

Üniversiteler ve STK’lar gibi örgütsel ve kurumsal yapılar da bireysel çıkarlar yerine toplumsal çıkarları temel alan normları ve üyelerinin içinde yaşadıkları toplumlara karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği ilkesini varlıklarının temel sebebi olarak ele almaktadır. Sorumlulukların yerine getirilmesi de mevcut sorunların halledilmesi ve karşılıklı güvenin oluşmasına katkı sunmaktadır.

Kamu faydasını önceliklendirmek; bu amaçla faaliyetler gerçekleştirmek ve bu faaliyetleri de bilimsel bir taban ile destekleyerek; akademik yayınlar ve bilimsel sonuçlarla taçlandırarak, yerel ve kurumsal yapıların faydalanabileceği ve referans alabileceği yeni ve farklı bir akademik yayın ortaya koymak bu çalışmanın temel amacıdır. Bu bilinçle yazılan, ‘Yerelden Kalkınmayı Yeniden Düşünmek’ adlı bu kitabımız; 2018 yılı Nisan ayında düzenlenen TÜBİTAK destekli uluslararası yerel kalkınma çalıştayımızın da bir sonucudur. Bu doğrultuda yayınlanması düşünülen çalışmaların ve çıktıların bir başka örneği olarak, akademik dünyadaki yerini bugün almaktadır. Çalıştayın özet raporu daha önce yayınlandı. Ancak, çalıştayın kitapları ve kapsamlı raporları ile ilgili düzenleme çalışmaları devam ettirildi. Sonuçta da bu güzel eser gibi yeni fikirler ve öneriler ortaya çıkmaktadır. Katkıda bulunan tüm kıymetli hocalarımıza şükranlarımızı sunuyorum.

Yerelden kalkınma, fırsatlar, girişimcilik ve finansman konularında uzman yurt-içi ve yurt-dışından onlarca katılımcının fikirleri ve sunumları ile renklenen bir çalıştayın sonrasında ortaya çıkan, bu fikirlerden faydalanan ve bu tecrübeleri akademik bir dile dökmeyi amaçlayan; devamında da bu çıktılarıyayına ve baskıya hazırlayan bu tamamlayıcı kitabın, ilin gelişimi ve kalkınması için yeni kapılar açmasını, yeni ve faydalı fikirler sunmasını umut ediyoruz.

Yerel kalkınma kavramı, burada ifade edildiği hali ile, istihdam olanaklarının kısıtlı, gelir seviyesinin düşük olduğu; düşük yaşam standartları nedeniyle sürekli dışarıya göç veren ve istikrarlı olarak kamu desteklerine ihtiyaç duyan küçük Anadolu şehirlerinin kalkınması, gelişmesi ve ekonomik dönüşümünü esas alır.

Bu konuya eğilen ve Nisan 2018 sonunda Bingöl’de tamamlanan TÜBİTAK Destekli Yerel Kalkınma Çalıştayı, birçok anlamda ilklerin çalıştayı oldu.Konuşmacıları ve bilim kurulunda ABD, İngiltere ve Avrupa’dan alanlarında dünyanın önemli okullarından ve uluslararası tecrübesi olan isimleri içeren prestijli bir uluslararası faaliyet olarak il tarihindeki haklı yerini aldı.

Yerel kalkınma çalıştayının önemli özelliklerinden biri de kadınların kalkınma ile ilgili akademik bir çalıştayda bu yoğunlukta katılımı olmuştu. İngiltere’den gelen ana konuşmacımız dahil, aktif katılımcılar ve çalıştayda görevlilerin yaklaşık olarak %40’ı kadınlardan oluşuyordu. Özellikle de kadınlarımızın, kızlarımızın ekonomiye ve sosyal yaşama daha aktif katılması; iş-gücünün bu önemli yarısının ve önemli bir unsurunun daha etkin değerlendirilmesi noktasında yapılabilecekleri bizzat kadınlarımızdan duyma fırsatı yakaladık.

Yerel ve başarılı örneklerden Bingöl Balı’nı dünya ikincisi yapan Mücdettin Çakan’ın,coğrafi işaret ile patent almış Bingöl Soğukçeşme kavurmasının işletmecisi Doğan Koç’un, Kinoa bitkisi üreticisi Fırat Güven’in hikâyesi; il ve ülke sınırlarını aşan örneklerden, Napa Vadisi’nin butik, üzüm ve zeytin kralı Mehmet Sıddık Torun beyin girişimciliği ve tecrübeleri de bu çalışmanın içinde yer bulmaktadır.

Çalışmaya ilham veren daha önceki söz konusu çalıştay sırasında, Sütaş temsilcisi ve müdürü Çetin beyin sunumu, Bingöllü kadın girişimci Sevim Şimşek’in besicilikteki başarı hikayesi, Bingöl Gazeteciler Cemiyeti başkanının Bingöl’de ceviz, kekik ve kuşburnu gibi bitki yetiştiriciliği ve bunun getireceği potansiyel katkılar ile ilgili önerileri ayrıntılıolarak tartışılmış ve faydalı sonuçlar ortaya konmuştu.

Kitabın katma değeri

Bu kitabı, benzerdiğer yayınlardan ayıran temel özellikleri de; Anadolu’nun nispeten daha az gelişmiş, gelir dağılımından daha az pay alan şehirleri özelinde düzenlenen örnek ve ender akademik etkinliklerden birinin; uygulamalı bir akademik çalışmanın sonuçlarını raporlaştırması, kalıcı bir yayına dönüştürmesive yine bu sonuçları ildeki, ülkedeki ilgili kurum ve kuruluşlar ile paylaşılacak kalıcı bir eser haline getirmeyi amaçlamasıdır. Kitap, bu doğrultuda, küçük Anadolu şehirlerinin kalkınması konusu özelinde bir referans yayın haline gelmeyi amaçlamaktadır.

Kitap, il ekonomisinin genel bir resminin çekildiği; sorunlar ve fırsatların masaya yatırıldığı; çözüm önerileri, kullanılacak yöntemler ve yeni yaklaşımların tartışıldığı önemli bir kaynak olma özelliği taşımaktadır. Bu bağlamda da, kitap, Bingöl gibi küçük Anadolu şehirleri için ağır sanayi ve savunma sanayi gibi sektörlerin aksine, önemli bir potansiyel ve altyapıya sahip oldukları tarım ve hayvancılık ile arıcılık ve turizm gibi farklı sektörlere odaklanarak, buralarda rekabet avantajı kazanmaya çalışabilecekleri hipotezi üzerinde durmaktadır.

Bundan ötesi; Bingöl gibi daha renkli coğrafyalarda, hayvancılık ve tarım gibi geleneksel uğraşı alanlarının yanında; kış ve termal turizmi, doğa ve mera turizmi, yayla turizmi gibi farklı alanlarda da bu küçük şehirlerin gelişimine destek verecek projeler geliştirilmesi; teknik destekler, yeni fikirler ve ortaya çıkan bu projelerin desteklenmesi süreçlerini kapsar.

Kalkınma

Ulusal, hatta küresel kalkınma planlarının ve hedeflerinin başarıya ulaşması için bu kalkınma programlarının yerel ayaklarının da sağlam olması ve yerel birimlerce de aktif olarak kabullenilmesi, desteklenmesi ve uygulamaya geçirilmesi önemlidir. Özellikle de birikmiş fiziki, beşeri, finansal ve sosyal sermayeleri düşük ve bu doğrultuda da gelişim süreci daha yavaş ve rekabet güçleri ise oldukça zayıf kentler için bu destekler çok daha önemli ve anlamlıdır.

Yenilikçi ve yaratıcı fikirlerin hüküm sürdüğü, katma değerin ve inovasyonun daha fazla önem arz ettiği; ülkeler yerine artık şehirlerin yarıştığı yeni bir yüzyıldayız. Burada önemli bir başka unsur da kalkınmanın sürekli, kalıcı ve sürdürülebilir kılınması için yerelden sürdürülmesi gerektiği; tüm kurumları, bireyleri ve yerel tüm yapıtaşları ile benimsenmesi gerektiği gerçeğidir.

Yerelsellik, bu yeni hikâyeye hem büyüme ve dönüşüm hem kalkınma sürecinde kapsayıcılık hem de sürdürülebilirlik kazandıracaktır. Kalkınmanın yerelden başlaması gerektiği ilkesi tüm paydaşlarca ve politika uygulayıcılarca ortak bir ilke olarak kabul edilmelidir.

Dünya ekonomileri, bugün, bir yandan yapay zekâ (AI), uzay teknolojisi, bilgi teknolojileri ve ağır sanayide yol alırken; diğer taraftan, özellikle de gıda ve tarım gibi kadim sektörlere de ciddi önem verilmekte ve gün geçtikçe önemli yol alınmaktadırlar. ‘Gıda’nın yeni yüzyılın en stratejik sektörlerinden biri olacağı uzun zamandır tartışılıyor ve konuşuluyor. Tarım ve hayvancılık ile kış ve termal turizmi, arıcılık gibi yeni ve yerel sektörlerde önemli potansiyeller barındıran Bingöl gibi küçük Anadolu şehirlerinin, bu anlamda, kalkınma hamlesinde üstlenebileceği önemli roller ve stratejik alanlar bulunmaktadır.

Yerelden kalkınmanın kaynak boyutu ve alan kısıtlarının iyi analizi, gerekli adımların zamanında ve doğru olarak atılması hayati önem arz-etmektedir. Bu noktada da, ekonomik kalkınma ve sosyal, siyasal gelişimin birlikte ele alınması ve kültürel faktörler ile sürdürülebilirliğin de göz-ardı edilmemesi önemli birer unsur olarak karşımızda durmaktadır.

Bölgeler arası gelişmişlik düzeyinin eşitlenmesi, adil gelir dağılımı, bölge ekonomisinin dışarıya açılması ve daha aktif bir iş birliğinin etkin kılınması noktasında atılacak yeni adımlar; daha iyi bir koordinasyon ve kaynakların verimli kullanımı noktasında alınacak uzun ince bir yol var. Kitap, bu amaçla;

  • Her şehir ve bölge için rekabet avantajının sağlanabileceği stratejik sektörlerin belirlenmesi,
  • Girişimciliğin özendirilmesi,
  • Kaynakların etkin kullanımı,
  • Yeni fikirlerin ve girişimlerin finansmanı,
  • Yeni fikirlerin olgunlaşacağı güvenli limanlar sunulması,
  • Girişimcilere ve yeni fikirlere teknik ve profesyonel destekler sunulması,
  • Üretim faktörlerinin ve üretim kapasitesinin geliştirilmesi,
  • Kapsamlı ve daha katılımcı bir büyüme stratejisi,
  • Kadınların iş-gücüne katılım oranlarının yukarı çekilmesi ve yine kadın iş gücünün üretim sürecine daha aktif katılımı,
  • Üniversitenin, kalkınma hamlesinde daha etkin rol oynaması,
  • Doğal kaynakların ve doğal yaşamın korunması,

konularına özel önem verir.

Kitabın İçeriği

Bu kitabın temel dayanağı olan ve akademik çıktılarını burada kitap haline getirdiğimiz çalıştay (TÜBİTAK Destekli Yerel Kalkınma Çalıştayı) boyunca, ilimiz ve bölgemiz için anlamlı fikirler ve projeler noktasında söylenenleri dikkatle not ettik. Kitapta, çalıştaydaki bu sunumlar ve tartışmalar sırasında gündeme getirilen;

  • Bingöl gibi Anadolu şehirlerinin ekonomisinin Türkiye ve Dünya ekonomisi içindeki yeri ve sunduğu fırsatlar ile ilgili genel bir çerçeve,
  • Kaynakların ve il ekonomisinin potansiyelinin aktive edilmesi noktasında yapılabilecekler ile ilgili tartışmalar,
  • Girişimcilerin ve yerel işletmelerin yaşadıkları sorunlar gündeme getirilerek, çözüm için yeni fikirler oluşturulması çalışmaları,
  • Alternatif bir model olarak İslam İktisadı ve finansının yerel ve bölgesel kalkınmada oynayabileceği roller ile ilgili tartışmalar,
  • Kadınların ekonomiye ve reel üretime aktif katılımlarının, ülke ekonomisi ve ülkelerin kalkınma hamlelerine yapabileceği katkılar,
  • Programa katılım gösteren FKA Bingöl ve KOSGEB gibi kurumların, kamu destekleri ve girişimci destekleri noktasındaki önerileri ve fırsatlar ile ilgili bilgilendirmeleri,
  • STK’ların gündeme getirdiği ilin çok fazla tartışılmamış konuları; il ekonomisinin sorunları,
  • Kinoa bitkisi üreticisi Fırat Güven ve coğrafi işaret ile patent almış Bingöl kavurmasının işletmecisi Doğan Koç’un, yerel girişimcilerin sorunları ve beklentileri ile ilgili özetleri,
  • Örnek bir sektör olarak, Dünya ikincisi bal üreticisi MücdettinÇakan ve arıcılık uzmanı M. Ali Kutlu’nun, tartıştığı Bingöl’ün öne çıkan sektörlerinden arıcılığın sorunları ile ilgili beklenti ve sıkıntılar,

konuları ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Bingöl gibi küçük Anadolu şehirlerinin ekonomisine ve kalkınmasına kayda değer etkileri ve yerel yansımaları olacağına inandığımız bu kitabın, orta ve uzun vadede insanımızın faydasına olacak sonuçlar getirmesini temenni ediyoruz.

Kitabımız

Bu kitap, Nisan 2018 sonunda Bingöl’de tamamlanan TÜBİTAK Destekli Yerel Kalkınma Çalıştayı’nın bir sonucu olarak tasarlanmış ve çalıştayda edinilen tecrübelerin toplum yararına, kalıcı, yazılı bir yayına dönüştürülmesi çabasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çalıştay öncesi de, Yerel Kalkınma Çalıştayısonrası yayınlanacağını duyurduğumuz kitabımız için makaleleri (kitap bölümlerini) uzun bir çabanın ve eleme sürecinin sonucu olarak tamamladık. Ortaya çıkan kitap, özellikle de küçük Anadolu şehirlerinin kalkınması konusu bağlamında, alanındaki nadir kitaplardan biri olacak. Kitabın muhtemel okuyucu kitlesi yerel ve ulusal kurumlar, özel sektör, STK’lar ve akademi olacak.

Bu kitap ve eşzamanlı çıkacak kalkınma ile ilgili diğer yayınlar, uzun vadede il ekonomisinin resmini çekecek önemli birer kaynak olarak elimizde duracaklardır. Bu kaynakları, ilk fırsatta, yerel otoriteler ve sorumlu kurumlar ile paylaşmak; çözüm ve fırsatların değerlendirilmesi noktasında takip sürecine geçebilmeyi arzu ediyoruz.

Dr. Bilal BAĞIŞ

Lisans

Yerelden Kalkınmayı Yeniden Düşünmek © 2018Telif sahibi Bilal Bagis. Tüm hakları saklıdır.

Bu Kitabı Paylaş